2001 yılında rol aldığı 'The Believer' filmiyle çıkış yapan Ryan Gosling; bu hafta vizyona giren 'Büyük Açık' (The Big Short) ile izleyici karşısında. Gosling; Brad Pitt, Steve Carrell ve Christian Bale'li kadrosuyla dikkat çeken filmde 'Jared Vennett' isimli bir borsa simsarını canlandırıyor. Ünlü aktör, filmle ilgili GÜ- NAYDIN'ın sorularını yanıtladı...
'Büyük Açık'ta sizi çeken ne oldu?
Her yönüyle ilginç ve heyecan verici bir projeydi. Yönetmen Adam McKay'in büyük hayranıyım. Uzun zamandır onunla çalışmak istiyordum. Konu çok anlamlı, üzücü ve ilginç. Ayrıca filmde yer alan oyuncu kadrosu da muhteşem.
Bize, canlandırdığınız 'Jared Vennett' karakterinden bahseder misiniz?
Bu karakterin Michael Lewis'in kitabında geçen, Deutsche Bank'ın borsa simsarı Greg Lippmann'dan esinlenildiğini biliyoruz. Karakterde çok özgür davranıldı çünkü o, filmimizin anlatıcısı ve bu dünyadaki tur rehberimiz gibi oldu. Gerçek hikaye uzun bir zaman diliminde geçiyor, o nedenle filmde sıkıştırılmak zorunda kalındı. Bunun sonucunda da olaylar değiştirildi. Yani şu anda ona çok az benziyor.
Filme nasıl hazırlandınız peki?
Çok çalıştık; bütün kadro sanki bir sınava girecekmiş gibi çalıştı. Adam McKay doğaçlama yapmamızı istedi. Bu yüzden terminolojiyi anlamalı ve uygun şekilde kullanabilmeliydik. Bizi finans uzmanlarıyla bir araya getirdiler.
'Jared Vennett'in seyirciyle doğrudan konuşması, başından beri senaryoda var mıydı?
Senaryoda vardı. Meşhur Amerikan dizisi 'Saved by the Bell'i izleyerek büyüdüm. Orada da Zack Morris, her cumartesi sabahı izleyiciyle doğrudan konuşurdu. Bunu yapma fırsatını bulmam çok hoştu.
'Büyük Açık'; Steve Carell'la 'Crazy, Stupid Love'dan sonraki ikinci filminiz. İkinci kez birlikte çalışmak nasıldı?
En beğendiğim oyunculardan biridir. Onunla bir komedide oynamak çok eğlenceli ama 'Büyük Açık' gibi bir dramda da birlikte olma fırsatını yakalamak ve ne kadar muhteşem bir oyuncu olduğunu görmek de çok keyifliydi. Steve filmde, Steve Eisman'dan esinlenilen karakteri canlandırdı. Setteki ilk günümüzde Eisman, Steve'in yanındaydı. Yaptığı şey, gerçekten etkileyici; her detayla ilgilendi.
Siz karakterinize benzemek için neler yaptınız?
Peruk takıp bronzlaştırıcı kullandığınızı biliyorum. Sadece seksi olmaması için uğraşıyorduk. O dünyayı veya insanları hiçbir şekilde çekici göstermemeye çalıştık. Onları insan olarak göstermek istiyorduk. Bu yüzden bronzluğun da sahte görünmesi gerekiyordu. Kıyafetler; Oscar ödüllü bir kostüm tasarımcısının eseri gibi değil de, rastgele seçilmiş gibi görünmeliydi.
Filmde bir zorlukla karşılaştınız mı?
Terminolojiye alışmak... Gerçekten başka bir dil gibiydi. Sonra bankacılık dilini doğaçlama yapacak kadar iyi öğrendik.
